Kuzey Ormanları Savunması, Çevre Mühendisleri Odası, Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi üyelerinin ve Belgrad Ormanı severlerinin katıldığı basın açıklamasında Belgrad Ormanı’nın birçok mevkii maden yağması ile yok edilirken içi de bu şekilde betona inşaata boğulup tesise çevrildiğine vurgu yapıldı.
Birgün’de yer alan habere göre, İstanbul’un ciğerleri sayılan Belgrad Ormanı’nda talan tehlikesi büyüyerek devam ediyor.
‘Muhafaza orman koruma statüsü’ düşürülen bölge, Kuzey Marmara Otoyolu, asfaltlanan orman yolları ve maden ocakları kıskacı altında.
Son olarak tabiat parkı adı altında ormana beton dökülmesine karşı yurttaşlar basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi.
“DOĞAL SİSTEM CİDDİ ŞEKİLDE TEHLİKEDE”
Açıklamada, “Son yıllarda ormanın çevresindeki yerleşim alanlarının hızla büyümesi, artan altyapı tesisleri ve hızlı nüfus artışı nedeniyle Belgrad Ormanı yoğun bir baskı altındadır. Bunun sonucunda, ormanın doğal dengesi ve ekosistemi ciddi şekilde tehlikeye girmiştir. Bizans döneminden günümüze korunmuş, İstanbul için hayati bir fonksiyona sahip olmuş ve birçok araştırmanın konusu olmuş bu kadim ormana İBB Otopark İşletmesi görevlilerinin denetlediği ‘İspark’ tabelalı bir kapıdan girilmektedir. Bu kapıdan geçtikten sonra, ormanın içindeki durum insanın içini acıtmakta ve koruyamamanın tarihi ve vicdani sorumluluğunu hatırlatmaktadır” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Belgrad Ormanı, Milli Parklar Kanunu kapsamında tanımlanan ‘Tabiat parkı’ statüsünde 8 adet rekreasyon alanı bulunmaktadır. Bunlardan 7 adedi ya İBB /çeşitli ilçe belediyelerinin işletmeciliğine devredilmiştir. Belediyelere bırakılan Tabiat Parkları, özellikle daha yoğun yapılaşma ve kentsel donatıların ormana taşınmasıyla dikkat çekmektedir. Bu durum, özellikle muhafaza ormanlarında, doğal ormanlarda ve tabiat parklarında hiç yeri olmayan kitlesel faaliyetlerin artmasına neden olmaktadır. Koruma kalkanının daha güçlü olduğunu düşündüğümüz Milli Parklar Kanunu’nun amacı; yurdumuzdaki milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının seçilip belirlenmesine, özellik ve karakterleri bozulmadan korunmasına, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir.”