Burgazada’da Burgazada Orman Gönüllüleri Platformu ve Kuzey Ormanları Savunması (KOS) tarafından gerçekleştirilen, Flora/Fauna Envanter Çalışmaları adada Türkiye için endemik iki bitki alt-türü ve nadir fauna türlerinin bulunduğunu ortaya koydu.
Burgazada Cem Evi’nde yapılan Flora Çalıştayı’nda, proje danışmanı Prof. Dr. Ünal Akkemik Türkiye için endemik olduğu tespit edilen bitki alt-türlerini Ballota nigra subsp.anatolica – Köpek Otu ve Lamium purpureum var.aznavouri – Eflatun Çiçekli Ballıbaba olarak açıkladı. Akkemik, envanter çalışması sonucunda adada 333 bitki türü tespit edildiğini belirterek bu türlerin korunması için adalar ormanlarının muhafaza ormanları ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Zeynel Arslangündoğdu da Fauna Çalıştayı’nda da, fauna envanter çalışmasında böcekleri de içeren 39 omurgasız tür, omurgalılardan 95 kuş, Hazar yılanını da içeren 3 sürüngen, 10 memeli türü tespit edildiğini açıkladı. Burgazada’da tespit edilen kuş türlerinden 88’i, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Bern Sözleşmesi uyarınca kesin koruma ve koruma altına alınması gereken fauna türleri arasında bulunuyor. Dört kuş türü de uluslararası IUCN kriterleri açısından tehlike altındaki türler kategorisinde yer alıyor.
Sürüngen uzmanı Dr. Pedram Türkoğlu fauna envanter çalışması için yaptığı değerlendirmede, adada ilk kez Hazar Yılanı’nın tespit edilmesinin önemine dikkat çekti.
Böcek uzmanı Dr. Fatih Dikmen de Burgazada’da, Türkiye’de çok az kaydı bulunan Sopa Çekirgesi’nin tespit edilmesinin bile adanın korunması için yeterli bir neden olduğunu belirtti.
Proje için Burgazada deniz flora ve faunasını değerlendiren deniz biyoloğu Mert Gökalp de, Marmara Denizi’nde ekonomik değeri olan türlerin azaldığını, bunları avlamak için serilen ağlara takılan bazı vatoz köpekbalığı gibi türlerin yitirildiğini, aşırı kirlilikten değerli deniz çayırı alanlarının gerilemekte olduğunu vurgaladı.
Çalıştaylarda söz alan diğer konuşmacılar, Burgazadalı Avukat Erhan Ergün yeni açıklanan Adalar imar planının ada ekolojisine vereceği zararlara, Validebağ Gönüllüleri Derneği’nden Arif Belgin, Validebağ Korusu’nun koru olarak kalması için verdikleri mücadeleye ve Kuzey Ormanları Savunması’ndan Başar Toros da, Adaların da bir parçası olduğu Kuzey Ormanları’na yönelik tahribata değindiler.
Çalıştaylar sonrasında yayınlanan ortak bildiride de Burgazada’nın zengin yaban hayatının korunmasının önemine dikkat çekilerek şöyle dendi:
“Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerle de koruma yükümlülüğü altına girdiği pek çok türü de içeren bu değerli yaban hayatının büyük bir titizlikle korunması gereklidir. İçinde bulunduğumuz iklim krizi bu gerekliliği acil bir zorunluluğa dönüştürmektedir.
Envanter çalışmalarını yürüten uzmanlarımızın da görüş birliğine vardığı üzere Burgazada doğasının korunması için alınması gereken önlemler şunlardır:
1-Adaya ilişkin olarak yapılacak bütün planlamalar ve uygulamalar, imar planları, ormancılık uygulamaları gibi- yaban hayatını korumaya odaklanarak hayata geçirilmelidir.
2-Adanın yaban hayatının dolayısıyla ormanların ve doğanın korunması her türlü önlemin, gerekçenin ve amacın üstünde tutulmalıdır.
3-Burgazada, ekolojik özelliklerine ilişkin bilimsel verilere dayanarak bütün adalıların katılımıyla ekolojik bir akıl, planlama ve takvimle yönetilmelidir.
Bütün bu gereklilikleri denetlemek ve Burgazada halkının aktif katılımıyla adayı ve yaban hayatını korumak için bir Burgaza Doğa Koruma Merkezi oluşturulması kararı alınmıştır.”