Yiğithan HÜYÜK’ün DHA’da yer alan haberine göre; Nilüfer ilçesine bağlı 29 Ekim, Özlüce, Ertuğrul, Yüzüncü Yıl ve Yolçatı mahallelerinden geçerek, Nilüfer Çayı ile birleşen, Karacabey Boğazı’ndan da Marmara Denizi’ne dökülen Ayvalı Dere, kırmızı akmaya başladı. Çevresinde tekstil fabrikaları bulunan deredeki yoğun kimyasal atıklar sadece suyun rengini değiştirmekle kalmıyor, derenin beslediği Burda Ovası’ndaki tarım arazilerini de olumsuz etkiliyor. Sudaki kirlilik, oksijen seviyesini en az düzeye getirdiği için bölgede balık ölümleri gerçekleştiğini söyleyen mahalleli, sudan beslenen tarım arazilerinde yetiştirilen meyve ve sebzelerde oluşabilecek kimyasallardan dolayı tedirginlik yaşıyor.
‘TOPRAĞIN EKOLOJİK DENGESİNİ BOZUYOR’
Sudaki kirliliği tarım arazilerini olumsuz etkilediğine ve toprağın ekolojik dengesini bozduğuna dikkat çeken Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, “Ayvalı Dere’nin kirliliğinin yüzde 80’ini endüstriyel atıklar oluşturuyor. Kaçak deşarjlar ve arıtılmadan dereye dökülen atık sular, maalesef bu durumda suyun kalitesini oldukça olumsuz etkiliyor. Bu kirleticiler zamanla toprak içinde birikiyor. Toprağın ekolojik dengesini bozuyor. Böylelikle toprak da verimsizleşmeye başlıyor” dedi.
‘KİRLİ SUYLA SULANMIŞ TOPRAKTAKİ ÜRÜNLERİ YİYORUZ’
Kimyasal atıklarla kirlenmiş suyla sulanan tarım arazilerinde yetişen ürünlerin, insan sağlığına vereceği zararları da hatırlatan Doç. Dr. Efsun Dindar, “Sudaki kirlilik, oksijen seviyesini en az düzeye indirdiği için derede yaşamını sürdüren canlıların ölümlerinin gerçekleştiği de kamuoyuna yansıyor. Bu kimyasallar, yediğimiz meyve ve sebzelerin yetiştiği tarım arazilerindeki topraklarda birikiyor. Temiz bir dere suyuyla değil, kirli bir suyla sulanmış topraktaki, sebze ve meyveleri yemek durumunda kalıyoruz. İnsan sağlığını olumsuz etkileyen unsurlardan birisi de budur” diye konuştu.