Kuzey Ormanları’nın Hacıosman Bayırı mevkilerini tehdit eden Bakanlık kararı, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin açtığı dava sonucunda mahkemece iptal edildi. Mahkeme, Bakanlık kararının doğayı ve yaban hayatı koruma ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “olur”uyla Hacıosman Bayırı’nın birinci derece doğal SİT alanı statüsünün düşürülmesine karşı açılan davada mahkeme Bakanlığı’nın kararını iptal etti. Mahkeme, Bakanlığın kararıyla yapılaşmanın artmasının kaçınılmaz olduğunu, bu durumun çevre politikalarıyla gerçekleştirilmek istenen doğayı ve yaban hayatı koruma ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.
Sarıyer ilçesi sınırlarında kalan Hacıosman Bayırı ve yakın çevresinin doğal SİT alanı statüsü, 7 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak değiştirilmişti. Kararla tamamı SİT alanı olan Hacıosman Bayırı ve çevresindeki alanların bir kısmının statüsü “nitelikli doğal koruma alanı”, bir kısmı da “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” olarak düşürülmüştü.
Basına yansıyan bilgilere göre, bu işlemin dayanağı özel bir şirketin hazırladığı Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’ydu. Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliği’nin 5/c maddesine göre, söz konusu alan en az ardışık dört mevsimi kapsayacak şekilde araştırma yapılarak hazırlanması gerekiyordu.
Doğal sit derecesinin düşürülmesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkilendirdiği bir şirket tarafından hazırlanan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’yla (ETBAR) mümkün oldu. Sit derecesinin düşürülmesinin planlandığı alanla ilgili rapor hazırlanırken Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliği’nin 5/c maddesine göre, o alanın dört mevsim boyunca gözlemlenmesi gerekiyordu. Ancak, Hacıosman Bayırı ve çevresindeki sit derecesi değişiklikleriyle ilgili dört mevsimi kapsayan bir çalışma yapılmamıştı.
Bilirkişi raporu
Hacıosman Bayırı ve çevresinin doğal SİT statüsünün düşürülmesine yönelik işlemin durdurulması için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi dava açmıştı. İstanbul 12’nci İdare Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, sit derecesinin düşürülmesiyle yapılaşmaya açılacak alanın habitatın parçalanacağı uyarısında bulunulmuştu. Orman statüsünde olan arazinin yapılaşmaya açılmasıyla iklim değişikliğinin etkilerinin artacağı, Boğaziçi silüetinin olumsuz etkileneceği, bölgede yer alan ve “gen kaynağı” olarak tanımlanan Atatürk fidanlığının yapılaşmaya açılmaması gerektiği bilirkişilerin sıraladığı diğer uyarılardı. Bilirkişiler, ayrıca söz konusu alanın yapılaşmaya açılmasına dayanak olan ETBAR’ın hazırlık sürecinde ardışık olarak dört mevsim gözlem yapılması gerektiği kuralına uyulmadığına da işaret etmişti.
“Bilimsel rapor bilimsel değil”
Mahkeme, ETBAR’ın hazırlık aşamasında Hacıosman bayırı ve çevresine Şubat, Nisan, Mayıs ve Ağustos aylarında çıkılarak en az ardışık dört mevsim inceleme yapılması gerektiği kuralına uyulmadığına hükmetti. ETBAR’ın biçim ve içerik olarak sit statü sınırlarını tanımlamaya imkan verebilecek bilimsel yeterlilikle olmadığına karar veren mahkeme, Bakanlığın yaptığı sit değişikliğinin de bilimsel temelden yoksun olduğu tespitini yaptı. Bakanlığın kararının yapılaşmayı arttıracağının kaçınılmaz olduğunu aktaran mahkeme, bu durumun çevre politikalarıyla gerçekleştirilmek istenen doğayı ve yaban hayatı koruma ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.