Özer Akdemir’in Evrensel’de yer alan haberine göre; Türkiye maden ihracatçıları birliği geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile yaptıkları görüşmede, 27 ayrı kurumdan alınan izinlerle ödenen bedellerin maden patronlarını zorladığını ifade etmişlerdi. Resmi Gazete’de dün yayımlanan yönetmelik değişikliği ile madencilik faaliyetlerinden alınacak bedeller düşürüldü.
Devlet ormanlarında maden aranması ve işletilmesi ile ilgili izin ve işlemler yeniden düzenlendi. Yönetmelik değişikliğinin nelere yol açabileceğini sorduğumuz İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Yönetmelik değişikliğinde olumlu maddeler olsa da şirketlerin lehine uygulamalar da mevcut” dedi.
2014 YILINDA ÇIKARILAN YÖNETMELİK YÜRÜRLÜKTEN KALKTI
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan “Orman Kanunu’nun 16. maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmelik” değişikliği ile 2014 tarihli yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığını belirten Tolunay, “Eski ve yeni yönetmelikler karşılaştırıldığında ilk dikkat, konu her iki yönetmelikte de aynı numaralı maddede yer alan kısıtlamaların yeni yönetmelikte genişletilmesidir. Yeni yönetmelikte otoyol, bölünmüş yol, il ve ilçe yerleşim alanlarının ön görünümündeki 3 km, kentlere 500 m mesafedeki orman alanlarında I. ve II. grup madenciliğe izin verilmeyeceği gibi bazı hükümler eklenmiştir. Benzer şekilde I ve II (a) grup madencilik faaliyetlerinin kapalılığın (Ağaç tepe taçlarının toprağı örtme oranı) yüzde 40’ın üzerinde olduğu ve II (b) ve II (c) grubu madenciliğe ise kapalılığın yüzde 70’in üzerinde olduğu alanlarda, izin verilmeyeceği gibi hükümler yer almaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
ORMANLARDAKİ MADENCİLİK KONTROL ALTINA ALMA MADDELERİ
Değişiklikte bunlara benzer çok sayıda kısıtlama getirildiğine vurgu yapan Tolunay, “Bu kısıtlamalar aslında Orman ve Su İşleri Bakanlığı döneminde 2014/1 sayılı genelge ile getirilmeye çalışılmıştı. Bu genelge maden şirketlerince açılan davalarla, kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmemiş hususların genelgeyle düzenlenemeyeceği gerekçesiyle 2020 yılında iptal edilmişti. Yönetmelikte temel değişiklik, bu kısıtlamalar ve istisnalar gibi anlaşılıyor. Bu açıdan yönetmelik değişikliği, orman alanlarındaki madencilik faaliyetlerini kontrol altında tutmaya çalışıyor denebilir” değerlendirmesinde bulundu.
ŞİRKETLER LEHİNE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
“Olumlu” olarak nitelenebilecek bu adımlara rağmen yönetmelikte maden şirketlerinin lehine değişikliklerin de bulunduğuna dikkat çeken Tolunay, “Ormanlarda yapılacak madencilik izinlerinden izin bedeli ve ağaçlandırma bedeli adı altında ücretler alınmaktadır. Bu bedellerin hesaplanmasında ormanın kapalılık durumuna, madencilik faaliyetinin türüne madencilik faaliyetinin yapılacağı ile göre çeşitli katsayılar kullanılmaktadır. Örneğin toprak dolgu faaliyetleri, kapalılığı yüzde 70’ten fazla olan ormanlar ve İstanbul en yüksek katsayıya sahiptir. Ancak yeni yönetmelikte Ankara gibi bazı gelişmiş iller ve Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki bazı iller için katsayılar düşürülmüştür. Bu katsayı değişiklikleri bu illerdeki madencilik faaliyetlerinden alınacak bedellerinin düşmesi anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu.
LİSANSSIZ YENİLENEBİLİR ENERJİ ÇELİŞKİSİ
Yönetmeliğe lisanssız yenilenebilir enerji tesisi kurulabileceği şeklinde bir hükmün de eklendiğine dikkat çeken Tolunay, “Orman Kanunu’nun 16. maddesinde maden işletmelerinin enerji gibi altyapı tesislerine de izin verilebileceği belirtilse de Orman Kanunu’nun 17. maddesinin 3. fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelikte ise ormanlarda lisansız yenilebilir enerji tesisi kurulamayacağı yer alıyor. Böylece Orman Kanunu’nun 16. ve 17. madde uygulama yönetmelikleri arasında bir çelişki oluştuğu söylenebilir” dedi.