Sevginar Sali’nin Silivrihurhaber’de yer alan haberine göre; Silivri’nin Danamandıra Köyü’nde, Roma dönemine ait tarihi su kanalının geçtiği güzergâhta genişleme planları yapan bir taş ocağının, bölgenin tarihi ve doğal mirasını tehdit ettiği iddiası var. 4. ve 5. yüzyılda inşa edilen ve İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan bu kanal sisteminin, dolgu malzemesi olarak kullanılma riskiyle karşı karşıya olduğu endişesi gündemde.
Danamandıra Köyü, Roma dönemine ait önemli su temin hatlarından birine ev sahipliği yapıyor. Bu hat, İstanbul’un (dönemin Constantinople) su ihtiyacını karşılamak amacıyla yaklaşık 220 kilometrelik bir sistemin parçası olarak inşa edilmiş. Günümüzde bu kanal, dünya çapında araştırmalarla belgelenmiş ve akademik çalışmalara konu olmuş durumda. Ancak iddiaya göre bölgedeki taş ocağının genişleme planları, kanalın korunması için acil önlemler alınmasını gerektiriyor.
TAŞ OCAĞI GENİŞLEMEK İSTİYOR
Danamandıra Köyü sınırları içerisinde faaliyet gösteren Aksantaş Taş Ocağı, halihazırda 200 hektarlık bir alanda çalışıyor. Ancak bu alanın tükenmekte olması nedeniyle ocağın 60 dönümlük bir ormanlık alana daha genişlemesi planlanıyor. Bu genişleme alanı, tarihi kanalın güzergâhında yer alıyor ve kanalın dolgu malzemesi olarak kullanılma riski taşıdığı iddia ediliyor.
DOĞA VE TARİHİ MİRAS TEHDİT ALTINDA MI?
Şikayetlere göre taş ocağı faaliyetlerinin yalnızca tarihi kanala değil, aynı zamanda bölgenin doğal su kaynaklarına ve ekosistemine de zarar verme riski bulunduğu yönde. Ocağın hemen yakınında bulunan Mandıra Deresi, Terkos Barajı’nı besleyen önemli bir su kaynağı. Dinamit patlamaları ve taş ocağı genişlemesi, bu dereyi kirletme ve doğal dengeyi bozma tehdidi oluşturuyor.
HALKTAN VE UZMANLARDAN ACİL ÇAĞRI
Köy halkı ve tarih meraklıları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne başvurarak alanın Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmesini talep etti. Bölge sakinleri, taş ocağı genişleme planlarının bir an önce durdurulması gerektiğini vurguluyor. Köyden bir vatandaşın yaptığı çağrıda şu ifadeler yer aldı: “Tarihi kanal dolgu malzemesi olarak kullanılacak. Bu hatayı düzeltin. Tarihi ve doğal zenginliğimiz, taş ocaklarına kurban edilmemeli.”
SÜREÇ HIZLANDIRILMALI
Danamandıra’daki tarihi kanal ve çevresinin korunması, yalnızca yerel bir mesele değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası ölçekte bir kültürel miras sorumluluğu olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bölgenin gelecekteki nesillere bir araştırma sahası olarak bırakılmasının önemine dikkat çekiyor. Yetkililerin bir an önce sürece müdahil olması ve tarihi alanı koruma altına alması bekleniyor.