Birgün’de yer alan habere göre; Marmara Denizi’nde yeniden görülmeye başlayan müsilaj (deniz salyası) endişesi sürüyor. Uzmanlar, Marmara Denizi’ni kurtarmak için yetkililerin acil harekete geçmesi gerektiğini belirterek “Sanayi tesislerinden kontrolsüz atık deşarjlarının derhal durdurun. Yeni organize sanayi bölgelerinin (OSB) açılmasının engelleyin. Endüstriyel balıkçılığın denetim altına alın ve Kanal İstanbul projesini iptal edin” çağrısı yaptı.
Kuzey Ormanları Savunması’nın çağrısıyla Kadıköy Gazhane’de düzenlenen “Marmara cankurtaranını arıyor” başlıklı etkinlikte, Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu çevresel felaketler bir kez daha gözler önüne serildi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen uzmanlar, bilim insanları, çevre aktivistleri ve hukukçular bir araya gelerek Marmara Denizi’ni kurtarmak için acil eylem çağrısında bulundu.
Etkinliğin açılışını yapan Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj krizini derinlemesine ele aldı. Marmara Denizi’nin hasta bir deniz olduğunu ve müsilaj sorununun ancak işbirliği içinde çözülebileceğini vurgulayan Sarı, denizdeki müsilajın bu sene beklenenden erken yüzeye çıktığını söyledi.
KİRLİLİĞİN ANA NEDENİ
Avukat Tunç Lokum ise Marmara Denizi’ne akan kirleticilerin başlıca kaynağı olan Ergene Nehri’ne dikkat çekti. Hukuki altyapıdaki eksikliklere işaret eden Lokum, çevre hukuku konusunda daha sıkı yaptırımlara ihtiyaç olduğunu belirtti. Ergene’de yaşanan kirliliği “sessiz bir felaket” olarak nitelendiren Lokum, sanayi tesislerinin denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Sualtı fotoğrafçısı Ferhan Coşkun da Marmara Denizi’nde çektiği görüntülerle su altındaki yaşamın kaybını çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. “Deniz altındaki bu sessiz çığlıkları duymak ve artık harekete geçmek zorundayız” diyen Coşkun, ekosistemin yeniden canlanabilmesi için zaman kaybetmeden çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizdi. Açık Radyo ve WWF Türkiye temsilcileri, Marmara Denizi’nin kurtarılmasının yalnızca bir bölgesel sorun olmadığını, küresel bir çevre mücadelesi olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, toplantıda birçok sivil toplum kuruluşu da görüşlerini paylaştı ve Marmara için ortak bir çözüm yolunda birlik mesajı verildi.
KARARLAR YETERSİZ
Etkinliğin forum kısmında, eski CHP Milletvekili Dr. Ali Şeker, Marmara Denizi için geçmişte mecliste alınan kararların yetersiz olduğunu belirtti. Marmara Denizi’nin korunması için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ifade eden Şeker, halkın ve sivil toplumun sürece daha aktif bir şekilde dahil olması gerektiğini vurguladı.
Kuzey Ormanları Savunması, Marmara Denizi’nin kurtarılması için 4 temel talepte bulundu:
• Sanayi tesislerinden kontrolsüz atık deşarjlarının derhal durdurulması,
• Marmara ve Batı Karadeniz’de yeni organize sanayi bölgelerinin (OSB) açılmasının engellenmesi,
• Endüstriyel balıkçılığın sıkı denetim altına alınması,
• Kanal İstanbul projesinin iptal edilmesi.