Mustafa Çakır’ın Cumhuriyet’te yer alan haberine göre; Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yapıldı. Değişiklikte en fazla tartışma konusu olan madde “devlet ormanlarına” yönelik düzenleme oldu. Eski yönetmelikte, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri dışında, Orman Yasası’na göre devlet ormanı sayılan yerlerde turizm yatırımı için arazi tahsisinin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uygun görüşü alındıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılacağı belirtiliyordu. Yeni düzenlemede de bu hüküm aynen korundu. Dünkü değişiklik ile buna ilave olarak “tahsis yetkisini” düzenleyen maddenin girişine “devlet ormanı sayılan yerlerin turizm amaçlı tahsisinin bakanlık tarafından yapılacağı” açıkça yazıldı. Böylece zaten turizm yatırımları için kapsamda olan devlet ormanlarının tahsisi konusu daha da netleştirilmiş ve kolaylaştırılmış oldu.
Bunun dışında mevcut yönetmelikte hangi kamu taşınmazlarının bakanlıktan belgeli özel mülkiyete veya tahsisli yatırımlara ek alan olarak tahsis edilebileceği belirtiliyordu. Değişiklik ile, tahsis yapıldığı tarihte denizle bağlantısı olan tahsisli alanlar ile aynı durumdaki özel mülklerle deniz arasında kıyı kenar çizgisinin sonradan değişmesi nedeniyle yeni oluşan alanlar ve ayrıca, tahsisli alanın veya özel mülkün deniz tarafında kalan ve onaylı planlarında rekreatif alan veya bu alanlar ile aynı nitelikteki rekreasyon alanı kullanımına ayrılan alanlar da ek alan olarak tahsis edilebilecek.
Yönetmeliğe göre, mücbir veya kamudan kaynaklanan sebepler dışında girişimcinin ön izin süresi içerisinde yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, ön izin bakanlıkça iptal ediliyor, bu durumda peşin tahsil edilen ön izin bedeli iade edilmiyordu. Artık “ağaçlandırma ve bakım bedeli” de iade edilmeyecek.
Turizm yatırımı veya işletmesi belgeli tesiste izinsiz olarak yapıldığı belirlenen kapasite artışlarında, izinsiz olarak kullanılan dönem için belirlenecek ek kullanım bedeli mevcut bedelin 10 katı olacak. Ayrıca izinsiz olarak kullanılan dönem için bedel alınması kesin tahsisin iptal edilmesine engel de oluşturmayacak.
Planda, personel lojman alanı kullanımına ayrılan alanlar, tahsise ilişkin hususların sağlanması ve sosyal ve teknik altyapıya katılım payı alınması şartı ile bakanlık tarafından aynı bölgede adına turizm işletmesi belgesi veya turizm yatırımı belgesi düzenlenen yatırımcılara, ilgili bakanlıklardan tahsisli tesisler için ana tahsisin süresiyle eş süreli olacak şekilde, diğer tesisler için ise kırk dokuz yıla kadar süreyle tahsis edilebilecek.
‘ANAYASAYA AYKIRI’
CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, düzenleme ile ülkenin doğal zenginliklerini koruma sorumluluğunun hiçe sayıldığını belirtti. “Doymadınız bu ülkenin ormanlarını, yeşilini, doğasını satmaya” diyen Adem, şöyle devam etti:
“Zaten yeteri kadar turizme açılmış orman alanlarımız varken, daha ne istiyorsunuz ? Bu açgözlülük artık sınır tanımıyor. Doğamıza verdiğiniz zarar geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyor. Yeter. Çekin elinizi ormanlarımızdan, doğamızdan. Orman alanlarının turizm yatırımlarına açılması, bu ülkenin doğal kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesinden başka bir şey değildir.”
Adem, anayasanın 169. maddesinin, ormanların korunmasını güvence altına aldığını dikkat çekerken, düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu da vurguladı. Adem, “Ormanlar sadece bu ülkenin değil, tüm insanlığın ortak mirasıdır ve herhangi bir ticari faaliyete açılmamalıdır. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin. Ormanlarımız, yeşilimiz, doğamız satılık değildir ve asla olmayacaktır” dedi.