Osman Güdü’nün Evrensel’de yer alan haberine göre; İstanbul’un Şile ilçesine bağlı Kabakoz Mahallesi’nde 91 bin 40.86 metrekarelik alan üzerinde plan değişikliği teklifi ile yine kıyı yağmasının önü açılacak. Alanın tamamı bakir ve sahil şeridi.
Ayrıca son yıllarda Şile’ye yoğun bir akın var. İstanbul’da inşaat ruhsatnamesi ile yapılaşmadaki yoğunluğu en çok ilçelerden biri. Şile kent merkezi ve çevresinde bu yoğunluk ile ilgili artışlar sürerken diğer taraftan da bölgedeki bakir alanlar birilerinin iştahını kabartmış olacak ki tam 9.02 hektarlık bir alanda, tamamı Maliye Hazinesine kayıtlı Şile Kabakoz Mahallesi 3402 ada, 207 parselde 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişikliği teklifi askıya çıkarıldı.
ÇEVRE PLANLARINA GÖRE TARIMSAL ALAN
Plan teklif raporlarında; tarımsal nitelikli korunacak alan olarak belirlenmiş yer; 15 Haziran 2009 tarihinde İBB Meclisinden geçmiş 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında da “Tarımsal nitelikli korunacak alan” içinde kalmakta. Planlama alanı jeolojik ve jeoteknik etüt kapsamında “uygun olmayan alanlar, kaya düşmesi açısından riskli bölgeler (UOA-2.3)” olarak belirlenmiş. Bahsi geçen yer 17 Mart 2016 tarihinde 479 sayılı kararla onaylanmış 1/5000 ölçekli planda da “Ağaçlandırılarak korunacak alan, TT-2” rumuzlu turizm alanı, park ve yeşil alanlar ve orman ihtilaflı alanlar” içinde yer almakta. 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da “Tarımsal niteliği korunacak alan” içinde.
PLANI BİR ŞİRKET HAZIRLADI
Plan kararlarında görüldüğü üzere hiçbir şekilde yapılaşma koşulları olmayacak olan bu alanda yeni istihdamlar yaratmak, turizm tercihli faaliyetler ile ziyaretçilerin kaliteli vakit geçirebilecekleri yerleri oluşturmak amacı ile plan değişikliği talebi var. Teklif plan bir özel şirket tarafından hazırlanmış. Belli ki bu alan üzerinde plan değişikliği yapıldıktan sonra, burası adrese teslim bir ihale ile birilerine 30 yıllığına işletme için verilecek gibi.
Bu sistem şimdi Türkiye’nin birçok doğal güzellikleri ile korunması gereken alanlarında uygulanıyor. Tabii işletmeyi uzun süre işletecek olan kişi veya kuruluş; tesislere yapacağı ilaveler ile teklif planın çok üstünde yapılaşma ile bölgeyi talan edecek. Bu sistemin bugüne kadar olan uygulamaları bunu gösteriyor. Teklif planda neler var, bakalım:
“12.00 metrelik bir ulaşım yolu ile başlayan planda, gelişme konut alanı, günübirlik tesis, teknik yapı kullanım alanları, sosyal tesis, kır lokantası, kır gazinosu, büfeler, WC’ler, bisiklet yolları, atıcılık faaliyetleri ile ilgili spor alanları, piknik alanları, fuar eğlence alanları, lunaparklar, sergi üniteleri, özel sosyal alanlar (kreş, kurs, yurt binaları, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, yaşlı engelli bakımevi, rehabilitasyon merkezi toplum merkezi ve şefkat evleri) yapılacak. Ayrıca 1000 metrekarenin üzerindeki park alanları içinde yüksekliği 4.5 metreyi geçmeyen, toplamda da park alanının yüzde 3’üne tekabül eden alanlarda her biri 15 metrekareyi geçmeyen büfeler ile toprak kotu eğimi altına kalacak kapalı otoparklar yapılabilecek.”
PROJEYİ KİM DENETLEYECEK?
Öneri plan kararları bunların tamamına imkan veriyor. Burada ısrarla belirtmek gerekir ki, yapılacak uygulamalara ait denetimlerin yapılmaması ve ihaleyi alan şirketin alan üzerinde inisiyatif kullanarak, planda öngörülenlerin de dışına çıkacak uygulamaları yapması. Arazi eğimlerine göre yapılacak kapalı otoparkların eğim kotlarını kimler nasıl alacak? Kır gazinosu veya kır lokantası gibi hacimlerin açık kullanım terasları, bunların örtülmesi ve zaman içinde kapalı alan haline getirilmeleri, tesislere yapılacak ilave depo vs. alanları ile ilgili kontrolleri kimler yapacak? Hepimiz biliyoruz ki, o ihaleden sonra bu alana dışarıdan girmek mümkün olmayacak. Yapılanları kamu adına dahi kontrol etmek isteyen kim olursa olsun, içeriye alınmayacak. İşte masum bir turizm yatırımına imkan veren plan değişikliği talebi bu teklifin onayı ile tamamen bir kıyı yağmasına dönüşecek.
Plan raporunda konut alanları için 15 bin 144.73 metrekarelik günübirlik tesisler için 20 bin 96 metrekare, özel sosyal tesisler için bin 975.63 metrekare, yollar için 10 bin 115.76 metrekare, trafo alanları için 2 bin 8 metrekarelik alanlar belirlenmiş. Plan değişikliği içindeki fonksiyonlara ve o fonksiyonların işletilmesi için gerekecek alanlara bakıldığında verilen bu değerlerin çok üstünde bir yapılanma olacağı aşikardır.
Kıyı yağmasının tüm gücü ile devam ettiği bir ortamda, yasal olmayan işgaller, kamu alanlarının kanunsuz ve kuralsız şekilde kullanımının yanı sıra Orman Kanunu’nda ve kıyı kanunlarında yapılan değişiklikler, bir gecede alınan kanun hükmündeki kararname kararları, yeni yönetmelikler, plan değişikliği önerileri ile ortaya çıkan bu korkunç kıyı yağması engellenmelidir.
Bu esaslara dayalı olarak son dönemlerde ihaleye verilmiş alanlara ve oradaki yapılanmalara bakıldığında büyük fotoğrafı daha da net görmek mümkün. Hiçbir sade vatandaşın algılama sınırlarına girmeyen bu talanlar durdurulmalıdır. Bu konuda mücadele eden meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, örgütlenmeler desteklenmeli ve kıyı yağması derhal engellenmelidir.